8 Eylül 2010 Çarşamba

Bayram hediyesi olarak hayal kırıklığı!


Dün akşam valizi kapatıyorum, hadi gidiyoruz derken birden tepe taklak olduk!.. 
Neden?!
Çünkü  yönetici olsa da inek öğrenci psikolojisinden çıkamayanlar var.. Hani hoca kızar diye anında arkadaşını satanlar vardır ya.. Suçun büyük kısmı onlardayken korkudan suçu arkadaşına atıp kenara çekiliverirler hocaya yaranmak için.. Öğrencilik döneminde böyle olanlar daha sonra yüksek ihtimalle yönetici olurlar.. 
Oldurulurlar..
Onlar zeki değil çalışkandır.. Kurallara ölümüne bağlıdır.. Bir üst yönetimden deli gibi korkarlar kendileri zarar görürler diye.. Zamanında hocadan korktukları gibi.. 
Bu girizgaha gerek yok aslında.. Olay şöyle;

Eşim büyük bir firmada bilgisayar mühendisi.. Onlarda en küçük birim takımlar ve yönetici olarak takım liderleri var. 
Şu arefe günü yarım gün tatil olduğu için izin almadan önce hem dün geceye hem bu geceye bilet ayırtmıştık.. Eşim pek sevgili takım liderinden opsiyonlu biletimiz olduğunu, izin verirse arefeden bi gece önce, vermezse arefe gecesi çıkacağımızı söyledi.. Gruptan pek çok insan emr-i vaki yaptığı için kura çekildi ve kura bize çıktı.. 
Çıkmaz olsaydı!!!!!
Biletimizi aldık.. Önce "Bunda kuraya katılan kurban bayramında katılamaz" dedi bileti her şeyi ayarladıktan sonra.. Tatil planlarımızı mahvetti.. Yüzsüz yüzsüz eşime "Aaaaa bunu sana söylemedik miii?!" dedi... 
Daha sonra da gruptaki başka bir kız yüzünden patlak veren bi olay sonucu -ki onun da suçlusu bu kadın- kabak bizim bu arefe için aldığımız izne patladı. 

Bir üst yöneticiden diğer kız için azar işiten takım liderini bir paniktir aldı.. Eşime de izin vermişti.. Ve korkusundan 5 gün önce onayladığı izni "Bu şartlar altında iznini onaylayamıyorum" diyerek iptal etti!!! Opsiyonlu aldığımız diğer bilet yandı.. Türkiye gerçeklerinden bi haber olan beyaz yakalılar bugün için almamızı söylediler.. Ne vardı ki bunda?! (Bayramda da biletler havalarda uçuyodu zaten!)
Bilet doğal olarak bulunamayınca lütufta bulunarak mutttlaka bayramın 1. günü gitmemizi rica etti, sanki onun tasarrufundaymış gibi!..

Denizli'ye bayram için ve eşimin kuzeninin sünneti için gidiyorduk.. Çocuk arayıp duruyormuş oyuncağımı aldınız mı diye bir yandan... Herkes ilk evli bayramımız olduğu için ve bütün aile bir arada olacağı için hazırlık halinde.. Ben valizi boşaltmaya kıyamıyorum.. 

Burnumuzdan geldi açıkçası.. 

Daha kötüsü, bu bayram Denizli'ye gidemezsek kurban bayramı tatil planlarımız da suya düşüyor.. 

Oldum olası yönetim zaaflaarı olduğunu düşündüğüm yöneticiden artık daha da çok nefret ediyorum... "Eşin bizi canavar olarak görüyordur" demiş az önce benim için..

Canavar mı?!


 

Canavar denince ilk aklıma gelen bunlar olduğuna göre biraz fazla hafif kalmadı mı?!

2 yorum:

ayci dedi ki...

bu durumlarda moralin bozulsa bile...inan vardır bir hayrı...bu cok klasik olan bir düsünce ve aslında benim uyuz oldugum tipte bir düsünce - fakat bir tek buna inanıyorum...

kurban bayramında kurbanın olayım...
iyi tatiller - bana ordan kart yazmayın :)

Dilhan dedi ki...

valla bilemiyorum.. şimdi de bilet bulduk yarın sabaha. gidiyoruz ama bu sefer de aklıma 3. sayfa haberleri geliyo!! hani şu kaza haberlerinde olur ya.. insanlar bilet değiştirir, son anda gitmeye karar verir ve bi şeyler olur falan.. paranoyak oldum resmen! ne bayrammış! =)))

kurbanda yanımda ol da kart yazmiyimmm =))