17 Şubat 2012 Cuma

Tel

Bir tel var. Hatta birden fazla teli olan bir çalgı var.
Güzel bir parça çalarken...
ÇAT!
Birden kopuyor o tel.
İlla yenisini bulabiliyorsun. Telden bol ne var.. Çeşit çeşit..
Hemen takıyorsun yenisini.
Ama sorun şu ki o tel kolay kolay akort tutmuyor.
Eskisi gibi olmuyor diyemem ama eskiye dönmesi, diğerleriyle uyum içinde olması uzun sürüyor.
Bir de tekrar tekrar koptuğunu düşün!..
Sil baştan aynı süreci yaşadığını.
İnsanı çalgıdan bezdirir...
Bezdim ben de.
İçimdeki telin sürekli kopmasından bezdim..
Öyle ki, yeni bir tel takasım bile yok.
Eksik kalsın..

17 Ekim 2011 Pazartesi

Zamanın ötesinde bir yerlerde..

Bazı fotoğraflar vardır hani, hiç hatırlanmaz. Öyle bir fotoğraf olduğunu bile bilmezsin. Sonra bir gün, bir  bakmışsın tam karşında... Bir hediye paketinin içinde..

İşte böyle..

12 Ekim 2011 Çarşamba

Sade

Sanki çoook yazıyormuşum gibi blogumun tipiyle oynadım dün.
Biraz değişiklik istedim galiba. E artık değiştirebileceğim saçım falan da yok.
Uzun saçtan kurtuldum. Sadeleştirdim bir şeyleri.
Bu ara her şey öyle olsun istedim..
Sade..

14 Haziran 2011 Salı

Ustafobia...

Aaaa?! Sizin haberiniz yok mu?!
En yaygın fobi bu!
Ustafobia..

Ben de son 1 aydır pençesindeyim ne yazık ki..

Bilmeyen kalmadı sanırım.. Daha bir yıl olmadan ev sahibi evimizi satmaya karar verdi.. Bizi de oldukça hareketli haftasonları, emlakçılarla çeşitli maceralar, semt semt İstanbul turu bekliyordu..

Neyse tur çok uzamadı, yeni evimizi bulduk.. Sanırım 1 ay içinde de taşınıyoruz.. Her şey tamam ama farkındaysanız ben haaala SANIYORUM!

Neden?!

Çünkü ev tadilat istiyor...

Yani..

Ustalar geliyor!

Üstelik tam tatilde olduğum hafta.. Yanlarındayken bile ustaları idare etmek bu kadar zorken bendeniz yine bir maceraya atılıyorummmm ve ustaları telefonla idare etmeyi düşünüyorum... Biraz önce sandığım gibi şimdi de düşünüyorum yani.. Düşündükçe uykularım kaçıyor.. Ustalar giriyor rüyalarıma ellerinde parkeler, mutfak dolapları, matkaplar, çivilerle..

Onca işin bitme ihtimali yok gibi geliyor, gözümde eve yerleşmiş halimiz canlanmıyor bile... Üstelik daha 1 yıl önce yaşadığım perde hengamesini yeniden yaşıyorum.. Ne perdelerim, ne avizelerim yeni evime olmuyor...  Kabus büyüyor!

Şu an içten içe deriiiin bir korku hakim anlayacağınız.. Hepsinin olacağını bilsem de o aradaki süreçte yaşayacaklarıma hazırmıyım, bilmiyorum..  Kesin olan tek şey taşınacağımız gerçeği.. Ve ben bu gerçekle baş edemeyebilirim! =)

Sahi.. Ustafobia'nın tedavisi var mıdır?!


23 Mayıs 2011 Pazartesi

eee... şeyy.. evet.. uzun bi aradan sonra..

Ciddi serzenişler duyuyorum bu konuda son zamanlarda..
Yazmıyormuşum..
Valla benim de yeni haberim oldu bu durumdan.. Zamanın bu kadar hızlı geçtiğini fark etmemişim.. Bir iki haftadır en fazla derken birkaç ay olmuş meğer..

Ben yazana kadar bahar bile gelmiş yani.. Bi bahar temizliği gerekmiş örümcek ağı tutmuş blogumda... Okunmayanların okunmasıyla başladım işe.. Sevdiğim herkesin 9-10 postunu birden okumak biraz yorucu oldu aslında.. =))

Neyse..
Eve dönüş postu olsun bu.. Dönüş yolunda bu birkaç ayda akla hayale gelmeyecek şeyler yaşamış olsak da, önümüzde yorucuuuuu bir yaz ve büyüüük adımlar olsa da bezginlik yok! YASAK! =)

Hem kim bilir...

"Bakarsın umduğundan iyi geçer yaz.."