30 Aralık 2010 Perşembe

Keşke geldiğin gibi gitseydin 2010..


Hayatımın yılıydı oysa ki.. Dönüm noktalarıyla doluydu.. 
Daha geldiği gün mutlulukla gelmişti.. 
Kadro ilanım gelmiş, sınavım açılmıştı..
Arka arkaya sınava girdim.. 
Atamam geldi, başladım.. 
Nişanlandım.. 
Evlendim..

Ama geldiği gibi gitmedi.. Biz 2010'a güzel bi veda hazırlarken, 2010 son sözü söyledi.. 
Geçen hafta, tam da doğum gününde kaybettik süslü kadını.. 
Hep ölecek gibi ama hiç ölmeyecek gibiydi oysa ki.. 
Hayatı pamuk ipliğine bağlı ama o ipi koparmamak için bi o kadar da azimliydi.. 

Biz ona sürpriz doğumgünü hazırlarken doğumgününde evde 100 kişi vardı.. Pastası değil, helvası yendi.. 

2010 bizi biraz yıkarak gitti.. Yeni yıl da bi o kadar buruk geliyor şimdi.. 
Bu kadar zaman dayanmışken birden 3 gün içinde bırakıp gitmesini sindiremedik galiba.. 
Her an beklediğimiz halde, onun için en iyisi olduğunu bildiğimiz halde büyük bi boşluk içindeyiz.. 

Bütün koşturmacalar, telaşlar, yüreğimiz ağzımızda beklemeler gitti.. 

Anneannemin gidişiyle yavaş yavaş naftalin kokusu da gidecek evden.. Ama her naftalin kokusu biraz daha sızlatacak burnumun direğini..

Benim için her naftalin kokusu 'o' artık.. 


19 Aralık 2010 Pazar

Hiç bitmesin istedim..

Cumartesi gecesi hiç bitmemeliydi bence.. 


Pazar öğlene kadar son günlerdeki ennn güzel saatlerimi yaşadım sanırım.. Annemde kaldık dün gece.. Çok garipti.. Sevdiceğimle annemin evinde kalmak, gece 2'ye kadar annemin dizinde yatıp, sabah tabak tıkırtısıyla uyanmak ve o tıkırtının annemden geldiğini bilmek.. 

Annemde bıraktığım penguenli pijamalarımla yatıp, sabah annemle pazar kahvaltısı hazırlamak.. Gazete keyfi yapmak..

Hepsi çok güzeldi..

Ama bitti... 

Sanırım evlendiğimiz gün bile evden çıkmak bu kadar zor olmamıştı.. Kapıdan kendimi zor attım.. 

Yine yağmur vardı.. İyi ki.. Gözlük camlarımı ıslattı bol bol ağladığım belli olmasın diye.. 
Anlaşılmadı mı, tabii ki anlaşıldı ama kendimi kandırdım biraz..

Sanırım hayatımın hatasıydı anne evimde kalmak.. Biraz dağıttı.. 
Sanırım bunun şerefine beni bi Pazartesi paklar!

16 Aralık 2010 Perşembe

Yağmurla gelen...

Yağmur yağıyor herkese günahları kadar dedi...Yağmur altında dinledim ve düşündüm... 
Acaba gerçekten öyle miydi?!

 

13 Aralık 2010 Pazartesi

Olamaz mı?! Olabilir.. Doğru..


Son zamanlarda fazlasıyla bunalmış,
Unutkan,
Yorgun,
Bezgin,
Huysuz,
Hafif karanlık
 Olabilirim... 



İstediğim halde uzun zamandır post yazmıyor olabilirim.. 

Hazırlanmam gereken seminerime hazır olamayabilirim ve hatta hazır olmak istemiyor da olabilirim..

Bir ayağı Ceyda'mın misafir olasılığıyla yarım kalan yılbaşı planlarımız, Ayçi'nin bugün verdiği haberle puffff diye uçunca biraz yıkılmış olabilirim... 

Sağlık olaylarının bize yaptığı kötü şakalardan bıkmış olabilirim.. 

Bugünden itibaren yılbaşı heyecanından yoksun da olabilirim.. 

Bu şarkıyı fazla dinleyerek etrafımdakilere biraz korku salmış olabilirim..

Yani okunası bir post yazmamış da olabilirim.. 

Olamaz mı?! Olabilir...



1 Aralık 2010 Çarşamba

Eyvah mim'lendimmmm! =)


Çoook post yazasım var ama pek isteksizim bu ara herşeye karşı.. Ama Sünter teyzem mim'lemiş beni, nasıl isteksiz olur insan!..  =)),
Eyvah dedim çünkü biraz zorlanıyorum sadece bu mimlerde.. En'li sorulara tek cevap veremiyorum nedense.. Biiii sürü "en" buluveriyorum!
Neyse zor da olsa en "en" olanlarını seçtim işte.. 
Buyrunuz..

En sevdiğiniz kelime:
Seviyorum.. =) 

En sevmediğiniz kelime:
Uğraşamayabilirim (ve türevleri..)

Ne sizi heyecanlandırır
Yeni adımlar =)


Heyecanınızı ne söndürür:
Karşımdakinin isteksizlik ve memnuniyetsizliği..


En sevdiğiniz ses:
Deniz sesi..


En sevmediğiniz ses
Alarm sesi ve tekdüze bütüüüün sesler..


Hangi mesleği yapmak istersiniz:
İstediğim mesleği yapıyorum aslında ama pastacı da olabilirdim ya da gelecekte olabilirim =)))


Hangi doğal yeteneğe sahip olmak istersiniz:
10  dakikada min. 3 bilimsel  makale yazabilmek =)


Kendiniz olmasaydınız kim olmak isterdiniz:
Zuhal Olcay belki.. Asil, yetenekli, başarılı.. =)


Nerede yaşamak isterdiniz:
Muğlaaaa!

En önemli kusurunuz:
SAKARLIĞIM!

Size en fazla zevk veren kötü huyunuz:
Bollll abur cubur ve her yemekte kola..

Kahramanınız kim:
Annem =)


En çok kullandığınız kötü kelime:
Zor durumda kalınca "S.çtık" =)   Zor durumda kalmazsam durup dururken kötü kelime kullanmam herhalde.. Sanırım yani.. =)

Şu anki ruh haliniz:
Tekrarlıyorum.. GARFIELD haliii... Yemek, üşenmek, ertelemek, uyumak.. =))

Hayat felsefenizi hangi slogan özetler:
"Amaaaaaaannn... Boşveeeeer!"  (çok uygulayamam ama sıkça kullanırım)

Mutluluk rüyanız nedir
Deniz kenarında hafiiiif hafif esen, verandası ve bahçesi olan, ama böceği olmayan şirin bir evde ennn sevdiklerimle olmak! =)

Sizce mutsuzluğun tanımı nedir:
Yalnızlık

Nasıl ölmek isterdiniz
Tık diye.. 

Öldüğünüz zaman cennete giderseniz Allah' ın size ne söylemesini isterdiniz:

Hoşgeldin en sevgili kulum! =) 

(Evet, Allah'ın sevgili kuluyum belki ama en sevgilisi de olabilirim.. Sevgi arsızıyım ne de olsa..)
=)


Hımmmmm kimi mimlesem kimi mimlesemmmm.. 
Şu aralar yalnızlıktan kendini ev işine vurmuş görkisan olabilir mesela... 
Bir deeeee Syhn'ı mim'liyim... 
Yeni kurbanlarımı seçtim.. 
Eveeeet.. =) 
Kolay gelsin kızlar.. =)