Hayatımın yılıydı oysa ki.. Dönüm noktalarıyla doluydu..
Daha geldiği gün mutlulukla gelmişti..
Kadro ilanım gelmiş, sınavım açılmıştı..
Arka arkaya sınava girdim..
Atamam geldi, başladım..
Nişanlandım..
Evlendim..
Ama geldiği gibi gitmedi.. Biz 2010'a güzel bi veda hazırlarken, 2010 son sözü söyledi..
Geçen hafta, tam da doğum gününde kaybettik süslü kadını..
Hep ölecek gibi ama hiç ölmeyecek gibiydi oysa ki..
Hayatı pamuk ipliğine bağlı ama o ipi koparmamak için bi o kadar da azimliydi..
Biz ona sürpriz doğumgünü hazırlarken doğumgününde evde 100 kişi vardı.. Pastası değil, helvası yendi..
2010 bizi biraz yıkarak gitti.. Yeni yıl da bi o kadar buruk geliyor şimdi..
Bu kadar zaman dayanmışken birden 3 gün içinde bırakıp gitmesini sindiremedik galiba..
Her an beklediğimiz halde, onun için en iyisi olduğunu bildiğimiz halde büyük bi boşluk içindeyiz..
Bütün koşturmacalar, telaşlar, yüreğimiz ağzımızda beklemeler gitti..
Anneannemin gidişiyle yavaş yavaş naftalin kokusu da gidecek evden.. Ama her naftalin kokusu biraz daha sızlatacak burnumun direğini..
Benim için her naftalin kokusu 'o' artık..